Otel ve Tatil Rehberi

Otel ve Tatil Rehberi

Antik Çağın Altın Şehri EFES

Ege » İzmir » Selçuk

2015 yılında UNESCO Kültür Mirasları Listesi’ne seçilen Efes, Türkiye'deki onlarca antik kent içerisinde en etkileyici ve en ünlü olanı. MÖ 1000 yıllarında kurulmuş olan şehir, Romalıların Asya’daki başkenti. Dünyanın yedi harikasından biri olan Artemis Tapınağı bu alan üzerine kuruluymuş. Antik Efes kenti, Hıristiyan dini için de özel bir öneme sahip. St.John, incilini burada yazmış. Meryem Ana’nın Efes'de öldüğü kabul ediliyor.

 

Efes, önceleri Küçük Menderes Irmağı’nın Ege Denizi’ne döküldüğü körfezin kıyısında ve Panayır Dağı eteğindeymiş. Küçük Menderes’in getirdiği alüvyonlar limanı doldurunca dağın güney batı yönüne, Bülbül Dağı yamaçlarına taşınmış. Efes’in ününü borçlu olduğu Artemis Tapınağı’nın ilk yapıldığı zaman (MÖ 560 - 550) büyük bir olasılıkla deniz kıyısında olduğu düşünülüyor.

 

Roma dönemine gelindiğinde tapınaktan yaklaşık 1.5 kilometre uzaklıkta bulunan Panayır Dağı’nın batısındaki limana ulaşım, dar bir su yoluyla zorlukla sağlanabiliyormuş. Genç Bizans döneminde bu kanal dolarak kullanılmaz hale gelmiş. Antik çağda Efes, Kaystros vadisinden geçerek Asya’ya ulaşan büyük bir ticaret yolunun batıdaki başlangıç noktasıymış. Efes, tarih sahnesine MÖ 7. yüzyıl ortalarında Kimmer saldırısı sırasında çıkmış. Sırasıyla Efes’i Lidya Krallığı, Persler, Sparta Krallığı, Büyük İskender, Bergama Krallığı, Roma İmparatorluğu, Gotlar ve Selçuklular ele geçirmiş. Büyük İskender’in MÖ 333’te kenti almasıyla birlikte 50 yıl süren bir refah dönemi yaşanmaya başlanmış. Helenistik dönem ise Efes’in en parlak günleri. Augustus döneminde Efes, Roma’nın Asya eyaletindeki kentlerin en önemlisi. MÖ 1. yüzyılda kent önemli bir ticaret merkezi halini almış. Efes ve tapınak 262’de Gotlar tarafından yıkılmış. Kent bundan sonra bir daha eski görkemine ulaşamamış. Ortaçağ başlarında Efes, artık liman kenti olmaktan çıkmış ve düşüş içine girmiş. 1090 yılında Selçuklular tarafından fethedildiğinde de küçük bir kasabaya dönüşmüş. 14. yüzyılda kısa süren parlak bir dönem yaşayan kent, daha sonra terkedilmiş.

 

120 yıldır kazılan ve sahip olduğu eşsiz hazinenin ancak yüzde 15’i açığa çıkarılabilmiş olan Efes’te düzenli kazılar 1895’te Viyana Akademisi üyelerinden Otto Bendorf başkanlığında başlamış. Bendorf tapınağın batısını ve liman çevresini araştırmış. Avusturya Arkeoloji Enstitüsü adına R. Heberg’in yürüttüğü kazılarda ise Agora, Tiyatro, Arcadiyane ve Celsus Kitaplığı ortaya çıkartılmış. En son kazılarda Yamaç Evleri olarak anılan bölge gün ışığına çıkartılmış ve kazı çalışmaları halen devam ediyor. 

Gezi
Gastronomi Durakları
Etkinlik